wtf ne demek
wtf kısaltması İngilizce what the fuck ifadesinin baş harflerinden oluşur ve şaşkınlık, hayret veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır.
what the fuck
Wtf kısaltması İngilizce “what the fuck” ifadesinin baş harflerinden oluşur ve şaşkınlık, hayret veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır. Bu kısaltma, genellikle sosyal medya platformlarında sıkça karşımıza çıkar ve insanlar şaşırdıkları veya anlam veremedikleri durumlar karşısında tepkilerini göstermek için “wtf” ifadesini kullanır.
Wtf’nin tam anlamı “ne demek”, “ne oluyor” veya “bu ne” gibi anlamlara gelir. İngilizce’de yaygın olarak kullanılan bu ifade, genellikle şaşkınlık, hayret veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır. İnsanlar, karşılaştıkları tuhaf veya anormal durumlar karşısında “wtf” ifadesini kullanarak şaşkınlıklarını dile getirirler.
Özellikle sosyal medya platformlarında, anlık tepkilerin hızla paylaşıldığı ortamlarda “wtf” ifadesi sıkça kullanılır. Bu kısaltma, bir duruma verilen tepkiyi yoğun bir şekilde ifade etmek için kullanılan bir araçtır. Şaşkınlık, hayret veya kızgınlık durumlarında, “what the fuck” ifadesinin yerine “wtf” kısaltması tercih edilir ve duygular daha hızlı bir şekilde ifade edilir.
ifadesinin baş harflerinden oluşur ve şaşkınlık, hayret veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır.
Wtf, İngilizce’de “what the fuck” ifadesinin baş harflerinden oluşur ve şaşkınlık, hayret veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır. Bu kısaltma genellikle sosyal medya platformlarında sıkça kullanılan bir ifadedir. İnsanlar genellikle şaşırdıkları veya anlam veremedikleri durumlar karşısında “wtf” ifadesini kullanarak tepkilerini gösterirler.
Wtf’nin anlamı İngilizce’de “ne demek”, “ne oluyor” veya “bu ne” gibi anlamlara gelir. Bu ifade genellikle şaşkınlık, hayret veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır. Özellikle internet ve sosyal medya ortamlarında sıkça karşılaşabileceğiniz bir kısaltmadır.
Wtf’nin Anlamı
ne demek, ne oluyor veya bu ne gibi anlamlara gelir. Genellikle şaşkınlık, hayret veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır. Wtf kısaltması, İngilizce dilinde “what the fuck” ifadesinin baş harflerinden oluşur. Bu ifade, şaşkınlık, hayret veya kızgınlık gibi duyguları ifade etmek için kullanılır.
Wtf, sosyal medya platformlarında sıkça kullanılan bir kısaltmadır. İnsanlar genellikle şaşırdıkları veya anlam veremedikleri durumlar karşısında wtf ifadesini kullanarak tepkilerini gösterirler. Bu kısaltma, yazılı veya sözlü iletişimde duygusal bir tepkiyi ifade etmek için kullanılan bir araçtır.
ne demek
Wtf’nin Anlamı
Wtf, İngilizce’de “ne demek”, “ne oluyor” veya “bu ne” gibi anlamlara gelir. Genellikle şaşkınlık, hayret veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır. Bu kısaltma, İngilizce dilindeki “what the fuck” ifadesinin baş harflerinden oluşur. Wtf’nin kullanımı genellikle sosyal medya platformlarında yaygındır ve insanlar şaşırdıkları veya anlam veremedikleri durumlar karşısında bu ifadeyi kullanarak tepkilerini gösterirler.
Wtf, özellikle internet kültüründe popüler olan bir kısaltmadır. İnsanlar, online platformlarda karşılaştıkları şaşırtıcı veya anlamsız durumlar karşısında “wtf” ifadesini kullanarak duygularını ifade ederler. Bu kısaltma, bir duruma tepki göstermek veya bir şeyin anlamını sorgulamak için kullanılan bir ifadedir.
Wtf’nin kullanımı, genellikle informel bir dilde gerçekleşir ve şaşkınlığı veya hayreti daha etkili bir şekilde ifade etmek için sıklıkla argo terimlerle birlikte kullanılır. Bu ifade, duygusal bir tepkiyi ifade etmek veya bir durum karşısında şaşkınlık belirtmek için kullanılan güçlü bir ifadedir.
,
wtf kısaltması İngilizce what the fuck ifadesinin baş harflerinden oluşur ve şaşkınlık, hayret veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır.
Wtf, İngilizce’de ne demek, ne oluyor veya bu ne gibi anlamlara gelir. Genellikle şaşkınlık, hayret veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır.
Wtf, sosyal medya platformlarında sıkça kullanılan bir kısaltmadır. İnsanlar genellikle şaşırdıkları veya anlam veremedikleri durumlar karşısında wtf ifadesini kullanarak tepkilerini gösterirler.
ne oluyor
Wtf kısaltması İngilizce “what the fuck” ifadesinin baş harflerinden oluşur ve şaşkınlık, hayret veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır. Bu kısaltmanın anlamı genellikle “ne demek”, “ne oluyor” veya “bu ne” gibi anlamlara gelir. Özellikle sosyal medya platformlarında sıkça kullanılan wtf ifadesi, insanların şaşırdıkları veya anlam veremedikleri durumlar karşısında tepkilerini göstermek için kullanılır.
Wtf’nin kullanımı oldukça yaygındır ve genellikle şaşkınlık veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır. İnsanlar sosyal medya paylaşımlarında veya mesajlaşmalarda karşılaştıkları tuhaf veya anlaşılmaz durumlar karşısında wtf ifadesini kullanarak tepkilerini belirtirler. Bu kısaltma, bir durumun anlamını sorgularken veya şaşkınlıkla karşılaşılan bir olaya tepki gösterirken kullanılır. Özellikle internet kültüründe sıkça kullanılan wtf, şaşkınlık veya hayret ifadesini daha etkili bir şekilde aktarmak için tercih edilen bir ifadedir.
veya
veya
Veya kelimesi, bir seçenek veya alternatif ifade etmek için kullanılan bir bağlaçtır. Türkçe dilinde sıkça kullanılan bu kelime, birbirine zıt veya farklı olan iki veya daha fazla seçenek arasında bir seçim yapma durumunu ifade eder. “Ya da” anlamına gelen veya kelimesi, bir şeyi tercih etme veya seçme özgürlüğünü vurgular.
Veya kelimesi, birçok farklı bağlamda kullanılabilir. Örneğin, bir yemek siparişi verirken, farklı seçenekler arasından birini seçmek için “etli mi yoksa tavuklu mu?” diye sorabilirsiniz. Aynı şekilde, bir karar verme sürecinde veya bir tartışmada, farklı fikirler veya görüşler arasında bir seçim yapmak için de “ya bu ya da şu” diyebilirsiniz.
Veya kelimesi, dilimize yaygın olarak yerleşmiş bir ifadedir ve günlük konuşmalarda sıkça kullanılır. Hem yazılı hem de sözlü iletişimde, bir seçenek sunarken veya bir tercih yaparken veya iki farklı seçenek arasında karar verirken veya bir alternatif sunarken veya bir şeyi açıklarken veya bir şeyi örneklendirirken veya bir şeyi karşılaştırırken veya bir şeyi özetlerken veya bir şeyi vurgularken veya bir şeyi belirtirken veya bir şeyi sıralarken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi tanımlarken veya bir şeyi açıklarken veya bir şeyi ifade ederken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veya bir şeyi anlatırken veyabu ne
bu ne:
Bir durum karşısında şaşkınlık veya anlam verememe ifadesini belirtmek için sıklıkla kullanılan “bu ne” ifadesi, genellikle sosyal medya platformlarında karşılaşılan bir kısaltmadır. İngilizce “what the fuck” ifadesinin Türkçe karşılığı olan “bu ne” ifadesi, şaşkınlık, hayret veya kızgınlık gibi duyguları ifade etmek için kullanılır.
Bu ifade, genellikle olayların veya durumların beklenmedik veya anlaşılmaz bir şekilde geliştiği durumlarda kullanılır. Örneğin, bir fotoğraf, video veya yazı karşısında şaşkınlığınızı ifade etmek veya bir şeyin gerçek olup olmadığını anlamak için “bu ne” ifadesini kullanabilirsiniz.
Özellikle internet kültüründe sıkça kullanılan “bu ne” ifadesi, kısaltma olarak “wtf” şeklinde de yazılabilir. Bu ifade, genellikle şaşkınlık veya hayret ifadesi olarak kullanılsa da, kızgınlık veya tepki gösterme amacıyla da kullanılabilir.
Özetlemek gerekirse, “bu ne” ifadesi, Türkçe karşılığı olan “what the fuck” ifadesinin kısaltmasıdır ve şaşkınlık, hayret veya kızgınlık gibi duyguları ifade etmek için kullanılan bir ifadedir.
gibi anlamlara gelir. Genellikle şaşkınlık, hayret veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır.
Wtf kısaltması, İngilizce “what the fuck” ifadesinin baş harflerinden oluşur ve şaşkınlık, hayret veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır. Wtf, İngilizce’de “ne demek”, “ne oluyor” veya “bu ne” gibi anlamlara gelir. Genellikle şaşkınlık, hayret veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır.
Wtf, sosyal medya platformlarında sıkça kullanılan bir kısaltmadır. İnsanlar genellikle şaşırdıkları veya anlam veremedikleri durumlar karşısında wtf ifadesini kullanarak tepkilerini gösterirler. Bu kısaltma, şaşkınlığı veya hayreti daha güçlü bir şekilde ifade etmek için kullanılır. Özellikle internet kültüründe yaygın olarak kullanılan wtf, sürpriz veya patlama gibi duygusal tepkileri ifade etmek için bir araç haline gelmiştir.
Wtf’nin Kullanımı
Wtf, sosyal medya platformlarında sıkça kullanılan bir kısaltmadır. İnsanlar genellikle şaşırdıkları veya anlam veremedikleri durumlar karşısında “wtf” ifadesini kullanarak tepkilerini gösterirler. Bu kısaltma, genellikle şaşkınlık, hayret veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır.
Özellikle internet kültüründe yaygın olarak kullanılan wtf, kullanıcıların duygusal tepkilerini ifade etmek için bir araç olarak hızla popülerlik kazanmıştır. Sosyal medya platformlarında, özellikle paylaşılan içeriklere veya olaylara karşı şaşkınlık veya hayret ifade etmek için kullanılır. Bir kullanıcı, bir paylaşıma veya bir duruma karşı anlam veremediğinde veya şaşırdığında “wtf” ifadesini kullanarak duygularını ifade eder.
Wtf’nin kullanımı, internet kültüründe birçok farklı şekilde gerçekleşebilir. Bazı kullanıcılar sadece “wtf” ifadesini kullanırken, diğerleri daha uzun ifadeler veya emojilerle birlikte kullanmayı tercih edebilir. Bu da kullanıcıların duygusal tepkilerini daha etkili bir şekilde iletmelerine olanak tanır.
Özetlemek gerekirse, wtf kısaltması sosyal medya platformlarında sıkça kullanılan bir ifadedir ve insanlar genellikle şaşırdıkları veya anlam veremedikleri durumlar karşısında bu ifadeyi kullanarak tepkilerini gösterirler.
wtf
Wtf kısaltması İngilizce “what the fuck” ifadesinin baş harflerinden oluşur ve şaşkınlık, hayret veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır. Wtf, İngilizce’de “ne demek”, “ne oluyor” veya “bu ne” gibi anlamlara gelir. Genellikle şaşkınlık, hayret veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır.
Wtf, sosyal medya platformlarında sıkça kullanılan bir kısaltmadır. İnsanlar genellikle şaşırdıkları veya anlam veremedikleri durumlar karşısında wtf ifadesini kullanarak tepkilerini gösterirler. Bu kısaltma, hızlı iletişim ortamlarında duygusal tepkileri ifade etmek için pratik bir yol sağlar. Özellikle internet kültürüne aşina olan kişiler arasında yaygın olarak kullanılan wtf, şaşkınlık veya hayret ifade etmek için güçlü bir kelime seçeneğidir.
ifadesini kullanarak tepkilerini gösterirler.
Wtf kısaltması, sosyal medya platformlarında sıkça kullanılan bir ifadedir. İnsanlar genellikle şaşırdıkları veya anlam veremedikleri durumlar karşısında “what the fuck” ifadesini kısaltarak tepkilerini gösterirler. Bu ifade, şaşkınlık, hayret veya kızgınlık gibi duyguları ifade etmek için kullanılır. Özellikle internet ortamında, kullanıcılar arasında hızlı ve etkili bir şekilde tepki göstermek için yaygın olarak tercih edilir.
Wtf’nin kullanımı, genellikle yazı dilinde veya mesajlaşma uygulamalarında görülür. Özellikle hızlı iletişim gerektiren durumlarda, kısaltmalar kullanılarak anlamı daha hızlı bir şekilde aktarmak mümkün olur. Wtf ifadesi, şaşkınlık veya hayretin yanı sıra kızgınlığı da ifade edebilir. Ancak, kullanırken dikkatli olmak ve uygun bağlamda kullanmak önemlidir.
Bazı durumlarda, wtf ifadesi yerine daha hafif ifadeler kullanmak tercih edilebilir. Özellikle resmi veya profesyonel ortamlarda, daha uygun ve kibar bir dil kullanmak önemlidir. Ancak, sosyal medya gibi daha rahat ve samimi ortamlarda wtf ifadesi yaygın olarak kullanılmaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
- Wtf ne anlama gelir?
Wtf, İngilizce’de “ne demek”, “ne oluyor” veya “bu ne” gibi anlamlara gelir. Genellikle şaşkınlık, hayret veya kızgınlık ifade etmek için kullanılır.
- Wtf’nin kullanımı nasıldır?
Wtf, sosyal medya platformlarında sıkça kullanılan bir kısaltmadır. İnsanlar genellikle şaşırdıkları veya anlam veremedikleri durumlar karşısında “wtf” ifadesini kullanarak tepkilerini gösterirler.
